Nuray ÇAVUŞ:TÜRKAN ÇEŞME
İki haftalık bir aradan
sonra yeniden beraberiz. Bu arada güzel bir tatil yaptım. Bugün de size tatilde
gezdiğim yerlerden beni özellikle çok etkileyen yakın geçmişimizde yaşanan acı
bir olaydan bahsetmek istiyorum.
Anlatacağım olay
Bulgaristan’ın Kırcaali ili Benkovski (Killi) bölgesinde geçmiştir. Burada
yaşayan Türklerin ataları Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Balkanlarda
fethedilen yerlere İslamiyeti yaymak ve sınırları korumak amacıyla 14.ve 15.
yüzyıllarda Türkler yerleştirilmeye başlanmıştır. Kırcaali bölgesine
yerleştirilen Türkler ise Konya Karaman bölgesinden Oğuz Boyunun Avşar
Türkmenlerindendir.
Balkanlara
yerleştirilen Türkler hem sınırları en iyi şekilde korumuşlar, hem de Bulgar
halkıyla barış içinde yaşamışlardır. İyi günde kötü günde birbirinin yanında
olan bu kardeş halk Bulgar hükümetinin asimilasyon politikasıyla, Türkler
soylarından koparılarak Bulgarlaştırılmaya, birbirlerine düşman edilmeye
çalışılmıştır.
Türklerin sayısının
artması, dinine ve diline sahip çıkmasından rahatsız olan dönemin Bulgar
hükümeti; daha önce Pomaklar’da denediği ve başarılı olduğu asimilasyon
politikasını devreye sokmuşlardır.
Silahlı Bulgar
askerleri Türk köylerine baskın yapıp köylülerin isimlerini zorla değiştirmeye başlamışlardı.
Hatta mezar taşlarındaki isimleri bile değiştirmişlerdi. Baskı ve şiddet günden
güne artıyordu.
Dilini, dinini ve
isimlerini korumak için bölgedeki Türkler direniş göstermeye karar verdi. Karlı
bir kış günü köylerden ilçe merkezinde on bin civarında Türk toplandı. Bu arada
Bulgar askerleri Türklerin merkeze ulaşmasını engellemek için yollara barikat
kurmuşlardı. Barikatları aşıp merkeze gitmek isteyen Türklerin üstüne ise
acımasızca ateş açmışlardı.
Bu acımasızlığa maruz
kalanlardan biri de Kitna köyünde yaşayan 80 yaşın üzerindeki Ayşe HASAN ve
sırtındaki on yedi aylık torunu TÜRKAN bebekti. Ayşe Nine ilerlemiş yaşına rağmen
özgürlük için bu direnişe katılmış ve açılan ateş sonucu kurşun Türkan bebeğin
sırtından girip babaannesinin göğsünü parçalayarak çıkmıştır. Oracıkta şehit
olan 17 aylık Türkan bebek ve babaannesi direnişin en büyük sembolü olmuş ve
Ayşe Nine Türk kadınının büyük mücadele ruhunu tüm dünyaya göstermiştir.
Vatanı bildikleri
topraklarda kendi hak ve özgürlükleri için mücadele eden Türkler tüm işkencelere
rağmen bu haklı direnişlerinden vazgeçmemişlerdir.
O günlerin unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması için Türkan bebek ve babaannesinin şehit düştüğü yere anıt çeşme yapılmış ve buraya TÜRKAN ÇEŞME adı verilmiştir. Her yıl şehit düştükleri günde binlerce kişi oraya gelip dualar etmektedir.
700 yıllık Osmanlı
tarihinde bunun gibi pek çok olaylar yaşanmış, pek çok acılar çekilmiştir.
Bizler tarihimizi iyi bilmeli, geçmişten ders çıkarıp değerlerimize sahip
çıkmalıyız.
Sevgiyle ve umutla
kalın…
Nuray ÇAVUŞ
Hiç yorum yok